Examples of using Negatifi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Brophyde negatifi var. Brophy ile bağlantı kurmalısın.
Brophy has the negative. brophy.Yanında fotoğraf negatifi olmayanlar buradaki kutudan alabilir.
Whoever doesn't have a negative, they can get one from this box.Negatifi bize ver, Brophy.
Give us the negative, Brophy.Negatifi çıkaracaksınız Olumluya tutunacaksınız.
You got to accentuate Negatifi kim çaldı biliyorum.
I know who stole the negative.Ünite O negatifi hızla verin.
Rapid infuse 4 units of O-neg.Görüyorsun ya, sadece tab ediyor ve negatifi alıkoyuyor.
You see, she just makes a print and holds the negative.Aynadaki yansıması gibi, negatifi.
She's like Resim ne kadar parlaksa… negatifi o kadar karanlıktır.
Yine de, o Françoise değil. Negatifi var.
I have got the negative. In any case, it's not Françoise.Yine de, o Françoise değil. Negatifi var.
Anyway, it's not Françoise. Never mind, I have got the negative.Olumluya tutunacaksınız Negatifi çıkaracaksınız.
You got to accentuate Sanki pozitifi görebilmem için önce bana negatifi gösteriyor gibiydi.
It's like he had to show me a negative so that I could see the positive. It.Eğer negatifi alırsak filmi değiştiremezler mi?
And if we get a hold of the negative, they can't change Büyütmeye ne dersin, ha? Bu ölçüdeki negatifi.
How about Büyütmeye ne dersin, ha? Bu ölçüdeki negatifi.
How about Büyütmeye ne dersin, ha? Bu ölçüdeki negatifi.
How about Büyütmeye ne dersin, ha? Bu ölçüdeki negatifi.
Huh? How about Negatifi kasamda vasiyetim ve daha çok para
O negatifi almak için Vegasa gitmemi ve… Sandrayı bulana kadar orada kalmamı mı istiyorsun?
And then hang around there until I find Sondra. And you want to hire me to go to Vegas to try to pick up that negative.
