Examples of using Nicholasla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Günün bu saatlerinde Nicholasa atıştırmalık bir şeyler hazırlarım.
Ben de oğlum Nicholasa iyi geceler diliyordum.- Bilmukabele.
My pleasure. I'm just bidding my son Nicholas good night.Ben de oğlum Nicholasa iyi geceler diliyordum.- Bilmukabele.
My pleasure. I'm just bidding my son Nicholas goodbye.Oğlum Nicholasa veda ediyordum.- Benim için zevkti.
My pleasure. I'm just bidding my son Nicholas goodbye.Keckwickin oğlu, Nicholasım… Fisherlerin kızları ve Jeromeun büyük kızı.
My Nicholas… Jerome's eldest, Keckwick's son… The Fishers' daughters and.Ben bu olayın Nicholasa benzeyen biri tarafından yapıldığına inanıyorum.
Did the deed. I believe that somebody who looks like Nicholas.Adı Nicholastı. Okuldan eve geliyordu, yola fırladı.
And he swerved off the road. Nicholas was coming home from school.Nicholası havalimanından almam gerek. -Üzgünüm, canım.
Darling, I'm sorry. I have to pick up Nicholas from the airport.Bazı arkadaşlar St. Nicholastan bir çocukla yürürken görmüşler. Hey?
Hey? Some friends saw you walking with a boy from St. Nicholas.Bazı arkadaşlar St Nicholastan bir çocukla yürüken görmüşler.
People see you going out with a boy from St. Nicholas School.Kocam Nicholasa eğer Clarayla evlenirse mirastan mahrum kalacağını söylemiş.
My husband told Nicholas he would be disinherited if he married Clara.Nicholasta arteriovenöz şekil bozukluğu dediğimiz rahatsızlık var.
Nicholas has what is called an arteriovenous malformation.Benim Aziz Nicholasım.
My Saint Nicholas.Benim küçük, aziz Nicholasım.
My little Saint Nicholas.Merhaba tatlım, Nicholasım.
Hiya, Nicholas, honey!benim sevgili Nicholasım?
dear Nicholas?Keckwickin oğlu, benim Nicholasım.
Keckwick's son, my Nicholas.Merkezle bağlantı kurdum ve 117 St. Nicholastaki olay yerine vardığımızı bildirdim.
Contacted the dispatch that We have arrived at the scene at 117 St. Nicholas.Sık sık, günün bu saatlerinde Nicholasa atışrmalık bişeyler hazırlarım.
I often take something snacky to Nicholas this time of day.Keckwickin oğlu, benim Nicholasım.
My Nicholas… Keckwick's son.
