ODAKLANIYORUM in English translation

• focused
• focus
• focusing
• i'm concentrating

Examples of using Odaklanıyorum in Turkish and their translations into English

Yaptığım işe odaklanıyorum… ve zaman nasıl geçiyor anlamıyorum.
I-I get focused on what I'm doing, and I lose track of time.

Ben Almancama odaklanıyorum!
I'm focusing on my German!

Şu devasa korkunç suratlı şeyi gördün mü? Odaklanıyorum!
Did you see that giant spooky-facey thing?

Büyük resme odaklanıyorum.
By focusing on the big picture.

Fakat en çok oyunumu her açıdan iyileştirmeye odaklanıyorum.
But I am focusing more on improving all areas of my game.

İşteyim, bu yüzden işime odaklanıyorum.
I'm at work, so I focus on work.

Akılsız el işlerine odaklanıyorum.
Focusing on mindless manual task.

Oh, Prue, inan bana odaklanıyorum.
Oh, Prue, I am focusing, believe me.

Ben işime odaklanıyorum.
I'm focusing on my job.

Doğru olan her şey odaklanıyorum.
I'm focused on all the right things.

Onları duyuyor musun? Evet, odaklanıyorum ve duyuyorum.
I concentrate and I hear them,- Yes.

Ben göçmenlere odaklanıyorum.
I focus on immigrants!

An2} Ve şu an, Harveyye inanmaya odaklanıyorum.
And right now, I am focusing on having faith in Harvey.

Onun çarmıha gerilişine değil… annesinin acısına odaklanıyorum.
On the suffering of his mother. I focus not on the crucified but.

İyiyim, sadece işime odaklanıyorum.
I'm just focusing on the job.

Bunu biliyorsunuz. Bu şekilde odaklanıyorum.
It-It's how I focus, you know.

Konuşmak yok. Odaklanıyorum.
I am focusing. No talking.

Konuşmak yok. Odaklanıyorum.
No talking. I am focusing.

İşte bu yüzden suçu kimin işlediğine fazlasıyla odaklanıyorum.
I focus so much on who committed the crime. And that's why I'm.

Lazer açık. Hedefe odaklanıyorum.
Laser on. Painting the target.