Examples of using Odaklanmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pekâlâ, odaklanmak için müsaadenizi isteyeceğim.
Anılara odaklanmak yerine, onun dürüstlüğüne güvenelim.
Ama senin kötüye odaklanmak gibi berbat bir huyun var.
Tek yapman gereken kardeşini kurtarmaya odaklanmak.
Biz elimizdeki göreve odaklanmak zorundayız.
Sert olmak istemem ama odaklanmak zorundasın.
Bazen koca orman yerine tek bir ağaca odaklanmak gerekir.
Unutmamamız gereken tek şey odaklanmak.
Önüne bakıp, amacına odaklanmak zorundasın!
Bu davaya daha fazla odaklanmak istiyorsanız.
Davayı çözmenin bir yolunun Bay Perrye odaklanmak olduğunu öneriyorum.
Bayım, böldüğüm için özür dilerim ama buna odaklanmak zorundayım.
Eğer Kendine onu az ve daha fazla odaklanmak gerekiyor.
Chris, yapman gereken tek şey başka şeylere odaklanmak. Tamam mı?
Ve önünüzde sizin anne görmeye odaklanmak.
Tamam, Christy odaklanmak sadece edelim.
Bu haftasonu matematiğe odaklanmak istiyorum.
Ama sonra çevreden gelen seslere odaklanmak zorunda kaldım.
Sadece düğüne odaklanmak.
Tek yapman gereken sevdiğin küçük şeylere odaklanmak.