Examples of using Ofisindeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bölge Savcısının ofisindeki patronunla mı ilgiliydi?
Bir anlamı olacaksa, ofisindeki olaydan ötürü çok pişmanım.
Görünüşe göre ofisindeki birkaç kutu kayıp.
Ofisindeki herkesi öldürenlerden birinin… bir kadın olduğunu söyledi.
Ofisindeki herkesi öldürenlerden birinin… bir kadın olduğunu söyledi.
Çünkü Bay Forana ofisindeki en iyi savcıyı sordum.
Ofisindeki kahve daha iyi.
Ofisindeki herkes burada mı?
Bu ofisindeki diğer savcıları epeyce eğlendirecektir.
Wayne her zaman ofisindeki bir kasada nakit para saklar.
Çerçeveli resim ofisindeki duvarda… o mu?
Ofisindeki ıvır zıvır çekmecesinde.
Şansolye Bruckner dedi ki ofisindeki pozisyon hala beklemedeymiş.
Öyleyse, bu sabah ofisindeki çocuklar kimdi?
Bu seyahat kartı ofisindeki masasında bulundu.
O dosyayı almanın tek yolu da,… ofisindeki istasyondan alınması.
büyük bir eski dolap ofisindeki gibi.
Diskleri almam değil miydi? Anlaşma, ofisindeki bütün.
Yerini tespit etmelisin. Ofisindeki kasanın.
Çünkü o zamana kadar Bay Enwhistlein ofisindeki kasada kilitliydi.