Examples of using Olcay in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hadi Olcay!
Kalbimi kırıyorsun, Olcay.
You're breaking my heart, Olcay.Olcay iyi misin?
Olcay, are you okay?Hadi Olcay, hadi!
Come on, Olcay, let's go!Olcay çocuk uyanacak!
Olcay, you will wake the kid!Yani Olcay harika bir kadın.
I mean Olcay is a great woman.Sen de öyle, Olcay.
You too, Olcay.Olcay şaka yapıyor herhalde.
Olcay must be joking.Olcay, iyi misin?
Olcay, are you alright?Bu doğru değil, Olcay.
This isn't right, Olcay.Biz çok güzeldik, Olcay.
We were so good, Olcay.Olcay, iyi misin?
Olcay, are you all right?Ben sana yalan söylemiyorum, Olcay.
I don't lie to you, Olcay.Yok bir şey Olcay, sakin ol.
Nothing, Olcay, take it easy.Ya bu böyle mi söylenir Olcay?
Is this the way of saying this, Olcay?Düşündüğün gibi bir şey yok, Olcay.
There is nothing going on, Olcay.Sinan Bey, Olcay Hanım buyurun lütfen.
Mr. Sinan, Mrs. Olcay, please come.Senden sonra hiçbir şey yolunda gitmedi, Olcay.
Nothing went well after you, Olcay.Olcay sensiz geçen günlerimi sona erdir lütfen.
Olcay, end my days without you, please.Hayır ama sen şimdi Olcay deyince tanışmış olduk tabii.
No but after you said Olcay now I know her.
