Examples of using Onla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hemen hemen hiç tanışmadım onla ama iyi birine benziyor.
Rıhtımda çalışan birini tanıdığını ve onla iş yapabileceğimizi söylemişti.
Onla yeraltı cemiyetidir. Onlarla konuşamazsın.
Tüm hafta onla kalacaklar.
Düğünün olacağı salonda saat 1.00de onla buluşmanı istiyor.
Kötü bişey demez kimse onla ilgili -öyledir.
Sokağa onla çıkıyorlar. Evdeyken üzerlerinde ne varsa.
Sadece onla rahat ettiğim ayakkabılardı bu yüzden her zaman maçta onla oynardım.
Hepsi yalan ama biri onla konuşmalı.
O sizin yaşınızdayken Kafkaslarda… onla bunla düşüp kalkıyormuş.
Ne zamandan beri uzun yaşamadın ayrılıpta güçlü tufanlarda onla birleştin.
Tamam, arabadaydı. Ve o gece onla yattın mı?
Onla r Clyde Livingstonın a ya kka bıla rıydı.
Kov onları! Kov onla.
Onla rın ünlü olduğunu bilmiyordum.
Deve mi? Evet… onla oynamayı severdin sen!
Ve istediğiniz yere onla gitseniz. Lordum, insandan kolu koparsam.
Deve mi? Evet… onla oynamayı severdin sen!
Ben birkaç gün önce onla yemekteydim.
Onla bunun ne alakası var.