ONLARI ÖLDÜRMEK in English translation

kill them
öldür onları
onları öldürün
gebertin onları
onların ölümüne
the slaying of them
onları öldürmek
them dead
onları ölü
onların ölmesini
onları öldürmek
murdering them
onları öldürür
killing them
öldür onları
onları öldürün
gebertin onları
onların ölümüne
them killed
öldür onları
onları öldürün
gebertin onları
onların ölümüne

Examples of using Onları öldürmek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tabiki, işin eğlenceli kısmı onları öldürmek!
Of course, the fun part is making them dead!
Fare değil mi? Onları öldürmek istemiyorum?
I don't want them killed. Not mice?
Onları korumak ve kutsal odukları için onları öldürmek yerine.
Instead of falling upon them and killing them for this sacrilege we of the Kunaka.
Amma safsın.- Onları öldürmek zorunda değildin.
You didn't have to kill them. You are so utterly naive.
Fare değil mi? Onları öldürmek istemiyorum.
Not mice? I don't want them killed.
Neyi yaptığını? Onları öldürmek.
Doing what? Killing them.
Amma safsın.- Onları öldürmek zorunda değildin.
You are so utterly naive. You didn't have to kill them.
Fare değil mi? Onları öldürmek istemiyorum.
Mice?- I don't want them killed.
Ordunun görevi sivilleri korumak, onları öldürmek değil.
The Army's job is to protect the civilian population not get them murder.
Beni onları öldürmek yardım etmek istedi.
You wanted me to help you kill them.
Onları öldürmek, şüphesiz büyük bir günahtır.
Surely, the killing of them is a great sin.
Onları öldürmek, büyük günahtır.
Verily the killing of them is a great sin.
Herkes onları öldürmek istiyor.
Everybody wants you to kill them.
Ve onları öldürmek çok fazla politik bedele mâl olurdu.
And there would be too high a political cost to murdering them.
Onlara tek şansımızın onları öldürmek olduğunu söyleyemeyiz.
You cannot tell me that killing them is our only option.
Şimdi onları öldürmek.
Onları öldürmek istediğim için öldürdüm..
I killed them because I wanted to.
Şüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata( suç ve günah) dır.
Verily the killing of them is a great sin.
Şüphe yok ki onları öldürmek, pek büyük bir suçtur.
Surely, the killing of them is a great sin.
Bunun için onları öldürmek yetiyor.
Enough for them to kill for.
Results: 387, Time: 0.026

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English