Examples of using Onlarla konuşmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz.
kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz.
ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz.
Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz.
başka bir şey doldurmazlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz.
Diriliş Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz.
kıyamet gününde onlarla konuşmaz, yüzlerine bile bakmaz,
kıyamet gününde onlarla konuşmaz, yüzlerine bile bakmaz,
kıyamet gününde onlarla konuşmaz, yüzlerine bile bakmaz,
Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz.
Özellikle onunla konuşmak istedim.
Ve onunla konuşmak istediniz, öyle mi?
Öncesinde onunla konuşma fırsatın oldu mu?
Onunla konuşman lazım, Fry.
Onunla konuşmayı denedim ama o tıpkı senin gibi, Viktor.
Şey, onunla konuşman gerekiyor.
Onunla konuşmamız gerektiğini söyledin, ben de gelmesi için aradım.
Onunla konuşmaya çalıştım. Ama kendini Che Guevara sanıyor. O yüzden.
Cidden, onunla konuşman gerekiyor.