Examples of using Otobüs şoförünün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her otobüs şoförünün, tren kondüktörünün… taksi şoförünün, araba servisinin görmesini istiyorum.
Otobüs şoförünün nöbet geçirdiğini gördün… ve kenara çekmesini söyleme zahmetine katlanmadın mı?
Sizce otobüs şoförünün kazayı engellemek için yapabileceği bir şey var mıydı?
Söz veriyorum, otobüs şoförünün ne yaptığını söylersen annene kötü bir şey olmayacak.
Otobüs şoförünün ona tecavüz ettiğini ispatlamaya yetmez ama evini aramak için izin çıkarmaya yeter.
Otobüs şoförünün kafası. Camda beyin parçaları.
Otobüs şoförünün ağabeyiyle içmek için buluşmuştum.
Otobüs şoförünün kardeşiyle tanıştım ama bulunduğumuz yer o kadar gürültülüydü ki bağırarak konuşmak zorunda kaldım.
Müdür Sung. Otobüs şoförünün ağabeyiyle görüştüm ve otobüsün sahibinin haklı olduğunu söyledi.
Otobüs şoförünün kardeşiyle tanıştım ama bulunduğumuz yer… o kadar gürültülüydü ki bağırarak konuşmak zorunda kaldım.
Tamam, şu otobüs şoförünün ölümünü biraz araştıralım.- Galiba.
Otobüs şoförünün boğazını kesip kaçmadan önce… o kıza tam olarak neler yaptığını size anlatabilirim.
Ama otobüs şoförüne göre, bu bir kaza değildi,?
Sen otobüs şoförü Lorenzonun oğlu musun?
Cebinde bozukluğun yoksa otobüs şoförleri oldukça sinirli olabiliyor.
Gidip otobüs şoförüyle konuşmamı ister misin?
Otobüs şoförü haberini polise kötü niyetli saldırı olarak ihbar et.
Koçu ve otobüs şoförünü ölürüp otobüsü kaçırdılar.
Herkes uyuyor ve otobüs şoförü korna çalıyor.
Otobüs şoförüyle konuştum.