Examples of using Pıhtılaşmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fazla trombosit her yerde pıhtılaşmaya yol açmıştır.
Şişman! -Obezite pıhtılaşmaya sebep olmaz.
Tansiyon yükseliyor. Ve pıhtılaşmaya başlıyor.
Tansiyon yükseliyor. Ve pıhtılaşmaya başlıyor.
Başka bir CBC alacağız. Pıhtılaşmaya başladı.
Başka bir CBC alacağız. Pıhtılaşmaya başladı.
Ama genç ve sağlıklı bir havacıda pıhtılaşmaya sebep olan neymiş?
Willin kanı pıhtılaşmaya başladı.
Fazla trombosit tüm vücutta pıhtılaşmaya neden olabilir.
Gözlerdeki diskolorasyon ve boyun arteri ile şahdamarındaki pıhtılaşmaya bakarak en az 4 ya
boyun arteri ile… şahdamarındaki pıhtılaşmaya bakarak… en az 4 ya da 5 saat önce öldürüldüğünü söyleyebilirim.
Deri rengine ve kandaki pıhtılaşmaya bakarak bu adamın en çok dokuz saatten beri ölü olduğunu söyleyebilirim.
Gözlerdeki diskolorasyon ve boyun arteri ile… şahdamarındaki pıhtılaşmaya bakarak… en az 4 ya da 5 saat önce öldürüldüğünü söyleyebilirim.
Kan damarlarındaki pıhtılaşmaya bağlı olarak görme yetisini kaybediyor olmasına rağmen hastane masraflarını karşılayamıyorlar.
kanı tekrar pıhtılaşmaya başlayacaktı.
Vücut ısısı ve kan gölündeki pıhtılaşmaya dayanarak kabaca iki saat önce öldüğünü söyleyebilirim.
Bu işlem bize pıhtılaşmaya yol açabilecek karotis arterinde bir problem olup olmadığını gösterecek.
Aaron Brownın parmak eklemlerinde bulunan boya arabadan değilse pıhtılaşmaya bakarsak, ölmeden hemen önce maruz kaldığı boya nereden geldi?
Bütün pıhtılaşmaya bakılacak olursa ölüm zamanı gece yarısıymış.
Pıhtılaşmaya yol açar, ve ciğerlerine kadar gider.