Examples of using Palamut in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben de bakacağım! Palamut.
Büyük bir fırtına geliyor, ve çocuklarımın babası dışarılarda palamut topluyor.
Sanırım kıllarının arasında palamut var.
Kes sunu.- insanlara palamut atar dururdum.
Sadece tek bir çocuk burnuna palamut soktu.
Kes sunu.- insanlara palamut atar dururdum.
Dünyada başka kimse palamut yemiyor.
Sadece patates ve palamut bulabiliyorduk.
Yine şu palamut hikayesi!
Palamut yemek ister misin?
Arkada palamut kalmasın!
Palamut bir balık.
Palamut balıkları büyük mü?
Sana palamut vermemi ister misin?
Palamut büyüklüğünde.
Palamut fena değildi.
Palamut gibi.
Sadece palamut ve balla besleniyorlar.
Biraz daha palamut istiyorum.
Bu Amerikanın ruhunu taşıyan en eski palamut ağaçlarından biri.