Examples of using Parfümü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben parfümü beğendim.
Şurada parfümü pek sevmeyen bir adam var.
Lauranın parfümü, elbiseleri.
Evet, parfümü bana anlayış,
Parfümü seviyor musun, evet veya hayır?
Parfümü ve gülleri aldığın için 20 yaşına basmıyorsun ki.
Sürekli suçluluk hissettim. Parfümü de Meksika sosu gibi kokuyordu.
Soruları, parfümü kadar başımı döndürüyordu.
Parfümü yapmak için alkol ve diğer esansları eklemeden önce.
Ne dünya, ne parfümü, ne de kendisi!
Parfümü yapmak için alkol ve diger esanslari eklemeden önce.
Ne dünya, ne parfümü, ne de kendisi!
Parfümü, gözlerime yaşlar getirecek kadar güzel.
Kullandığım parfümü değiştirdim. Kokumu gizlemek için.
Venedikin Parfümü!
Ve parfümü. Onları iç çamaşırı çekmecesinde saklardı.
Ve parfümü. Onları iç çamaşırı çekmecesinde saklardı.
Parfümü, 5 milyon wonu, çantayı iade etmeni söyledim.
Eğer bu parfümü koklayabiliyorsan… parmağımı sık, Celine.
Parfümü! Şaka yapıyor olmalısın!