Examples of using Parrish in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Asıl Parrishle ilgilenmelisin.
Parrishin sana engel olmasına izin vereceğini düşünmemiştim.
Şimdi Parrishle tek başına çarpışmak zorundasın.
Söylediklerimi Alex Parrishe söyleyecek misin?
Hatta Parrishe bile ikinci bir şans veriyorum.
William Parrishe, ona gizli bir toplantıda nasıl ihanet ettiğini anlat.
Bill Parrishi yıkan kişinin ben olduğumu bilseydin ne derdin peki?
Bill Parrishe git ve ona gerçeği anlat.
Çünkü kimse ona Parrishten söz etmedi daha.
Cesetleri Parrishin aldığından emin misiniz?
Parrishin ineği neden erittiğini anladım,
Rebecca Parrishin bu insanlardan biri olduğunu mu söylüyorsun?
İlk Parrishte, sonra Fargoda olan şu ürkütücü bakış şeysinin.
Ressam Maxfield Parrishin güneşin doğuşu tablosuna benziyor. Dürüstçe söyle.
Ressam Maxfield Parrishin güneşin doğuşu tablosuna benziyor. Dürüstçe söyle.
Parrishlerin evine gidiyorum.
Parrishe Canavarı durdurması için yardım edeceğim.
Parrishin toprağını satmasını sağlayacağım. -Hayır.
Bill Parrishe git ve ona gerçeği anlat. Ne yapacağım?
Parrishi içeri sokmazsan o da ölecek.