Examples of using Patil in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Patile onun kocasını tutuklama emrini verdim. Basına da haberleri ben verdim.
Bay Patile sorabilirsiniz.
Patilin dediklerini duymadın mı?
Patilin planı ne?
Gerzek, ben şimdi Patile ne söyleyeceğim? Sinirli misin?
Tawde ve Patili 2 numaralı yere gönderdim.
Biz sadece Patile odaklanmalıyız.
Su hırsızlığı komplosunu doğrulamış ve Komiser Patilin adını vermiş.
Su hırsızlığı komplosunu doğrulamış ve Komiser Patilin adını vermiş.
Alçaklar mafya babası için Meclis üyesi Patili satın aldılar.
Patili yakalamak o kadar kolay değil.
Patilin planı ne?
Kesinlikle haklısınız. Patile onun kocasını tutuklama emrini verdim.
Hindistan Cumhurbaşkanı Pratibha Patile ilk e-pasaportu verdi.
Kolte bizim bu işe bulaştığımızı Patile anlatırsa.
Hristofiyasın açıklaması, konuk Hintli mevkidaşı Pratibha Devisingh Patilin onuruna verilen resmi şölende geldi.
Bharat Patil söylemişti.
Bayan Prathiba Patil.
Bay Patil öldürdü.
Patil hepimizi kullanıyor.