PATLATMADAN in English translation

blowing up
havaya uçurmak
patlatmak
havaya uçarız
şişirir
havaya uçmak üzereymiş
berbat
exploding
patlayan
patlamak
patlayabilir
patlar
infilak
havaya uçuyor
popping
baba
gazoz
patlat
ortaya
you detonate
patlatırsanız
suicided
patlatmadan
up
yukarı
kalk
kalmış
kaldır
bağlı
çıktı
ayakta
doldu
geldi
bakalım
the blast
patlama
bağrışı

Examples of using Patlatmadan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kafanı patlatmadan önce çekip gitmek için beş saniyen var.
To vamoose before I blow your head off! You have got five seconds.
Ama devre patlatmadan mesafeyi uzatabileceğimi sanmam.
Without blowing a circuit. but I'm not sure I can extend the range.
Patlatmadan önce en azından bir açıklama duymalıyım. Sen anlayamazsın!
The least I can get is an explanation before you blow it up.
Seni balon balığı gibi patlatmadan önce sessiz ol kafa.
Spits silence, head, before I pop you like a blowfish.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
Belki de kız kardeşimin jetini patlatmadan önce bunu düşünmeliydin.
Well, maybe you should have thought about that before you blew up my sister's jet.
Belki de kız kardeşimin jetini patlatmadan önce bunu düşünmeliydin.
Before you blew up my sister's jet. Well, maybe you should have thought about that.
İnsanlarla dolu bir binayı patlatmadan hemen önce.
Right before he blew up a building full of people.
Bu kodu, sağ gözü patlatmadan devre dışı bırakmanın bir yolu yok mu?
Isn't there any way to disable that code, aside from blowing up the right eye?
Anthony? Eğer bunu gemiye patlatmadan çıkarmak istiyorsan 30 saniye lazım?
It's 30 seconds. If you wanna take this thing on board without exploding, Anthony?
Geldiğim yerde, tepelerinde bir füze patlatmadan önce insanları uyarma kibarlığı göz önüne alınır.
Where I come from, it's considered polite to warn people before you detonate a missile above their heads.
Düşünün hanımlar. İntihar bombasını patlatmadan önce intihar eden bir intihar bombacısı.
Imagine if you will, ladies, an assisted suicide of a suicide bomber who suicided before his suicide bombing.
Tanrı aşkına, Nikki, lütfen, öksürükleri, akciğerini patlatmadan, Jackin avukat olduğunu kabul et.
Oh, for God sake, Nikki, please acknowledge Jack's a lawyer before he coughs up a lung.
Ve ne yazık ki küçük pislik, sen onu patlatmadan önce kodları Bannera vermiş.
And unfortunately, the little fucker passed the codes to Banner before you popped him.
Ve ne yazık ki küçük pislik, sen onu patlatmadan önce kodları Bannera vermiş.
Passed the codes to Banner before you popped him. And unfortunately, the little fucker.
Bu casus Wilkes… Laboratuvarı patlatmadan önce… oradan bir hassas materyal çalmış.
The spy, Wilkes… He stole some sensitive material from the lab before he blew up the place.
Bu casus Wilkes… Laboratuvarı patlatmadan önce… oradan bir hassas materyal çalmış.
From the lab before he blew up the place. The spy, Wilkes… He stole some sensitive material.
Ve David adamı bir treni patlatmadan önce yakalayabilcek tek kişi mi?
And David's the only one who can catch him before he blows up a train?
Ve David adamı bir treni patlatmadan önce yakalayabilcek tek kişi mi?
Before he blows up a train? and David's the only one who can catch him?
dirilis menzili disinda, icinde yasadigi gemiyi patlatmadan… cunku kucuk insan karisi ve kucuk insan kizi
because he couldn't imagine life out of resurrection range, without blowing up the ship really killed himself, And now Simon… Simon killed himself,
Results: 78, Time: 0.0605

Top dictionary queries

Turkish - English