Examples of using Paul in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Paul Youngı elime bir geçirirsem, onu öldürürüm.
Paul ve Audrey Rainessin derhal bir güvenlik ekibiyle olmasını istiyorum.
Diğeri de, Paul Wildere kayıtlı bir telefon.
Seni tekrar görmek istemese Paul neden buraya gelsin?
Tıpkı Paul Revere gibi.
Siz, Paul Peplow olmalısınız.
Sen beni terkettin. Paul öldükten sonra kendini benden esirgedin.
Siz Paul olmalısınız.
Paul Revere hakkında bir proje yapıyorum.
Hey, Paul, gerçekten beni alman lazım.
Amerikan tarihçisi Paul Cohenin kitabında çok ilginç bir bölüm var.
Paul Trullingerın karısı mısınız?
Paul gibi birisiyle yaşamak nasıl bir duygu?
David Paul ve Stan, alkış DJler.
Ve bu Paul Moore sözüdür.
Paul Newmanın'' The Verdict''( Karar) adında çok sevdiğim bir filmi var.
Paul Moore ile ilgili hikayem nerede kaldı?
Yani; Paul Moore Yöntemiyle.
Paul müzik yazma yeteneğiyle bilinmiyor.
Kimseye görünmeyin Paul. Rabbim sizi korusun.