Examples of using Paulieye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet.- Paulieye.
Evet.- Paulieye.
Oralara geldiğinle aynı gün George, Paulieye Greyhound otobüsüyle geldi.
Herhangi bir sorunda Paulieye gidiyordu.
Hesapta mı sıkıntı çıktı, Paulieye gidebiliyordu.
Televizyon Akademisine'' Seeing Red'' de emeği geçen herkese bana bu mükemmel rolü yazan Paulieye bana inandıkları için HBOya ve hepsinden önemlisi.
İlla şükredeceksek, başımızı önümüze eğip… bu mükellef sofra için Paulieye teşekkür edelim.
Şantiyeye gidilmesi gereken diğer üçü Paulieye kalmış. Nasıl isterse dağıtır.
Onda da Paulienin hastalığı mı var?
O Paulienin kurtulmasına yardım etti.
Üstelik Küçük Paulieyi polisin eline bırakmandan bahsetmiyorum bile.
Paulieyi tanıyorsun, değil mi?
Paulieyle bu fiyatta anlaşmıştık… 450 mi?
Paulieyi bir süre uyutacağız. Belki birkaç hafta.
Görüyor musun, Paulienin elinde olmayan şey bu işte.
Paulieyi okula götürürüm diye düşünmüştüm.
O yüzden Paulieden uyuşturucu ve şov dünyası sembolizmini daha çok vurgulamasını istedik.
Pauliede bir işi çıkmış olmalı, trafik veya başka bir şey.
Paulieden nefret ediyorum!
Bak, Paulienin bununla bir alakası yok.