PAZARLAMAYI in English translation

marketing
satış
pazarlama
reklam
piyasaya
to market
piyasaya
pazara
pazarlamak
markete
çarşıya
pazarlayacağımıza dair
to sell
satmaya
satacak
satış
satarken
satabilmek için
satılık

Examples of using Pazarlamayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Otur.- Yayında kitabını pazarlamayı bırak.
Sit. Stop pushing your book on air.
Senin yaptığını ben biliyorum. pazarlamayı Dünya bilmese bile.
That you were in charge of marketing. Even if the world doesn't know, I know.
Ben sanat için sıfırdan başlayıp, pazarlamayı bir köşeye fırlatacaktım.
I will have marketing toss the art and start from scratch.
endüstriyi ürünlerini değiştirmelerini ve çocuklara yönelik pazarlamayı durdurmalarını isteyerek önemli değişikler yapmaya teşvik etti.
industry to change its products and to cut its children's marketing and to really make substantive changes that way.
viral pazarlamayı karşılaştırdığım bölüm.
the Nile irrigation/viral marketing comparison.
Naçizane görüşüm için özür dilerim Bay Beale ama bunu nasıl pazarlamayı düşünüyorsunuz?
Pardon my pedestrian viewpoint, Mr. Beale, but how do you plan to market that?
üretmeyi ve pazarlamayı bıraktığını açıkladı.
manufacturing and marketing HD DVD players and recorders.
Ürünleri yalnızca Güney Kore ve diğer Asya ülkelerine pazarlamayı istemiştim aslında.
I just want to sell the product to South Korea and other Asian countries, it would be great.
Birinin harcamaları idare etmesi, birinin de pazarlamayı, sosyal medyayı… Başka?
Someone to handle marketing,-social media-- What else? We need someone to handle business expenses?
Kendi ellerimle satış ve pazarlamayı bir araya getirmeliyim
Got to force Sales and Marketing together'with my bare hands
Nusbaumun Bobu soda tenekesiyle öldürüp… pazarlamayı ele geçirmesini mi… yoksa neredeyse parmağımı kopardığın kısmı mı? Hangisini soruyorsun?
Or the part where you almost bit my finger off? Which part? by killing Bob with a soda can The part where Nusbaum took over Marketing.
Nusbaumun Bobu soda tenekesiyle öldürüp… pazarlamayı ele geçirmesini mi…
Which part? The part where Nusbaum took over Marketing by killing Bob with a soda can
Nusbaumun Bobu soda tenekesiyle öldürüp… pazarlamayı ele geçirmesini mi… yoksa neredeyse parmağımı kopardığın kısmı mı? Hangisini soruyorsun?
Which part? by killing Bob with a soda can The part where Nusbaum took over Marketing or the part where you almost bit my finger off?
Dinle, şöyle bir baktım ve aklıma gelen konseptlerden biri sadece satış ve pazarlamayı birleştirmek değil ayrıca araya bir
Listen, I did have a little look, and one of the concepts I came up with was not just amalgamating Sales and Marketing, but also putting Planning into the mix,
Ölümü bizim kadar iyi pazarlamayı bilmeyenler, hikayeleri bizim kadar eğlenceli olmayanlar vize alamıyor,
Millions of others, who are not as good in marketing death as we are, or whose stories are less exciting to the audience,
Bütün abartıyı, pazarlamayı… şov-zamanı parlaklığını kaldırırsanız,
If you removed all the hype, all the marketing, all the show-time glitz, he would be
Pazarlamanın aklında kesin bir fiziksel tip var.
Marketing has a specific physical type in mind.
Anika pazarlamadan anlar tabi.
And Anika knows marketing.
Bu hafta bitimine kadar pazarlamaya ve kapak çizimine ihtiyacım olacak.
So I will need marketing and cover artwork by the end of this week.
Reklamdan, pazarlamadan, büyük sunuculardan bahsediyoruz.
We're talking advertising, marketing, bigger servers.
Results: 47, Time: 0.04

Pazarlamayı in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English