PEGASUS in English translation

• pegasus

Examples of using Pegasus in Turkish and their translations into English

Nedir bu, Birleşmiş Milletlerin Pegasus sürümü mü?
What's this, a Pegasus version of the United Nations?

Durun bir dakika Galacticaya doğru gitmiyoruz, bu Pegasus.
Wait. That's not the Galactica we're heading for, that's the Pegasus.

Ader arabası Birleşik Krallıka Pegasus adıyla satıldı.
The Ader car was sold in the United Kingdom as the Pegasus.

Tamam, ilk soru, Pegasus ne kadar büyük?
OK, first question is. How big is Pegasus?

Ben Scylladaydım ve Pegasus bizi aldı.
I was on the Scylla, and we got picked up by the Pegasus.

Seattle Grace Mercy West resmen Pegasus Horizons hastanesi olacak.
Seattle Grace Mercy West will officially be a Pegasus Horizons hospital.

Scylla gemisindeydim ve Pegasus bizi aldı.
I was on the Scylla, and we got picked up by the Pegasus.

Britta, aptal gnomea nereden Pegasus bulabileceğimizi sor!
Britta, ask the stupid gnome where we can get a Pegasus.

Sende bir sürü Pegasus var.
You got a bunch of Pegasi.

Kırmızı 1, Pegasus konuşuyor.
Red 1, this is Pegasus Actual.

Morris! Seiyanın sıradaki saldırısı Pegasus.
Morris, Seiya's next attack is the Pegasus.

Kırmızı 1, Pegasus konuşuyor.
Red One, this is Pegasus Actual.

Kırmızı 2, Pegasus konuşuyor.
Red Two, this is Pegasus Actual.

Pegasus Galaksisindeki Dünyaya ulaşabileceğimiz tek yıldızgeçidi bu… ve eğer zorunda kalırsak Wraithler şehri almadan önce kendi kendini yok etmeyi kullanacağız.
And if it comes to that we're going to have to use the self destruct before the Wraith take the city. This is the only Stargate in the Pegasus Galaxy that can even reach earth.

Athosluların Pegasus Gökadasında seyahet ettikleri ve ticaret yaptıkları birçok dünya vardır;
The Athosians are widely travelled in Pegasus and are trading partners with many worlds;

Pegasitlerin radiantı Pegasus burcunda, α Pegasi yıldızının 5 derece kadar batısındadır.
The Radiant of the Pegasids is in the constellation of Pegasus, around 5 degrees to the west of the star α Pegasi.

Bu Pegasus, nükleer güçle çalışan bir millik bir uzay gemisi.
NARRATOR This is Pegasus, one mile of nuclear-powered spacecraft, home for the next six years,

Venüs cehenneminde hayatta kalmayı başardılar… Pegasus mürettebatı, kendi gezegenimiz için zalim bir uyarıyı ilk elden tecrübe ettiler.
NARRATOR Having survived the hellhole that is Venus, the crew of Pegasus has experienced at first hand a grim warning for our own planet.

Pegasus en yakın yaklaşma noktasına yaklaşırken 180 derece döndürecek
NARRATOR As Pegasus nears the point of closest approach, she rotates 180 degrees

Küllerini koydukları bir şişe Pegasus XL adı verilen bir rokete bağlandı
The vial containing his ashes was attached to a Pegasus XL rocket