Examples of using Peytona in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Harika geliyor. Hatta geçen bahar ilk kez okuduğumda bana bile iyi gelmişti. Yazdığın bir başka mektupta, Peytona!
beşinci sınıftayken Peytona aşıktım.
Red Bedroom Plakçılıka ve Peytona ihanet etmiş olurum,
Eğer İspanyaya gidersek,… Red Bedroom Plakçılıka ve Peytona ihanet etmiş olurum,…
Eğer İspanyaya gidersek,… Red Bedroom Plakçılıka ve Peytona ihanet etmiş olurum,…
Peytonla ben birkaç bağış yemeğinde birlikte oturduk.
Babam sadece Peytonla bu kadar çok zaman geçirmene mızmızlanıyor.
Peytonu hatırlıyorsun, değil mi?
Peytonun minderden kaçmasına izin mi vereceksin?
Bugün Peytonla konuşmazsan çok sevinirim, hepsi bu.
Peytonun cipse ihtiyacı var galiba.
Sen ve Peytonda limandan demir almış gibi görünüyordunuz.
Peytonların evi hakkında bir şey yok.
Ama ona Peytondan bahsetmediğin gün gibi açık.
Ayrıca Peytondan uzakta olmak da zor.
Gerçekten Peytonla aranızda olanlar için çok üzgünüm.
Muhtemelen Peytonda öldü.
Aslında bunu Peytonla sana aynı anda söylemek istiyordum.
O listeden Peytonu, Brookeu ve kız kardeşimi çıkarabilirsin.
Sınıftayken Peytonun benim için yazdığı şey.