Examples of using Pijaması in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ee Eric, şimdi kendine Yıldız Savaşları pijaması alacak mısın?
beyaz gömlek ve pijaması var.
white shirt and pyjama bottoms.Kafama sultan pijaması geçirilse böyle olurdu herhalde.
It's as if my head were trapped in the pajamas of a sultan.Ne pijaması, iş bu.
No, it's not a slumber.Pijaması kısa, ve iç çamaşırı yok.
Pajama's short, and the underwear is loose.Onun da pijaması yeşil.
His pj's are green too.Gerçi niye kız pijaması giydiğinizi bilemiyorum. Ama kültürel bir şey olduğuna eminim.
I don't know why you're wearing girls' pajamas, but I'm sure it's cultural.Elimde Shrek pijaması ya da Madagascardan zebra var. Hafızam yanıltmıyorsa büyük boy.
I have got the Shrek pyjamas or the zebra from Madagascar, which I think might be the'large' from memory.Bardağı, tulumu, bornozu, pembe… pijaması, terlikleri, oyuncak ayısı ve her şeyi.
pembe… pijaması, terlikleri, oyuncak ayısı ve her şeyi.
pink… one nightgown, slippers, teddy bear, everything.pembe… pijaması, terlikleri, oyuncak ayısı
pink; one nightgown; slippers;Pijamaların kırmızı mı olsun yeşil mi?
Red pajamas or green Gömleklerini, pijamalarını, mendillerini aldığın, baktığın bir adam.
And buying his shirts, his pyjamas, his handkerchiefs, looking after him.Terliklerim, pijamalarım, birkaç gömlek ve yün atkım.
My slippers, my pajamas, some shirts and my wool scarf.Generalin pijamalarını katlamaktan usanmıştım.
Tired of… folding the General's pyjamas.O pijamam… çalındı.
Those pajamas… were stolen.Ayrıca pijamalar, mendiller, askılar, kemerler, vesaire vesaire.
Also, pyjamas, handkerchiefs, etc, etc.Pijamalı, saçları dağınık
Pajamas, and messy hairPijaman çok güzel Henry.
Nice pajamas, Henry.Bana uzun bir entari, pijamalar ve bir çift eldiven ver.
Let me have a dressing gown and pyjamas and a pair of gloves.
