Examples of using Pinkerton in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bana bir… Pinkerton rozeti taktı.
Sonra da Martin Eggers Hyde çıkageldi, kodesten çıkmamı ayarladı ve bana bir… Pinkerton rozeti taktı.
Goodnight, Goodnight… Theodore Swiftin kızının fidye için kaçırılmasının ardından… çıkan arbede de Pinkerton haini Matthew Judge tarafından öldürüldü. William Goodnight ve adamları.
Max artık benim olduğuna göre, yani Pinkerton lisesinin kraliçesi de ben oluyorum ve sende tarihe karışıyorsun.
Pinkerton yaralı, Potter hiç iyi değil,… Demiryolunun adamı zaten fazlalık… ve öteki piç de.
Pinkerton yarali, Potter hiç iyi degil,… Demiryolunun adami zaten fazlalik… ve öteki piç de.
Belki de senin gibi adamların başıboş gezmesi fikrinden hoşlanmıyorumdur. Pinkerton da değilsin.
Eskiden polis olup da Armstrong davasına atanmış şu Pinkerton dedektifine ne demeli?
Peki otuz yıllık… Pinkerton dedektifliğinizin üzerine yemin eder misiniz… yoksa yine yalan söyleyip… kariyerinize polis memuru olarak başladığınızı inkâr mı edersiniz?
Günaydin, Pinkerton.
Günaydın, Pinkerton.
Teşekkürler Bayan Pinkerton.
Bizim yerli Pinkerton.
Pinkerton da degilsin.
Tebrikler, Bay Pinkerton.
Pinkerton, sekiz ay oldu.
Kesinlikle öyle yapacağım Bayan Pinkerton.
Portlanddan gelen Pinkerton ajanı.