Examples of using Piramitten in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Piramitin sahibi kimse bu insanları kanser eden de o olmalı.
Onu sorgulamak için Piramitin şirket merkezine götüreceğiz.
Güneşin dev piramiti'' ve'' Ayın dev piramidi'' bulunuyor.
Her şey piramide mi benzemeli?
Sadece o piramide gitmem gerektiğini biliyorum.
Onu piramite götürmem lazım.
Şifonyerinin üstündeki kırık plastik piramitle bir ilgisi var mı bunun?
Amcan bu sağlam piramiti yaptığından beri hiçbir şeytani ruh dolanmıyor etrafta.
Piramitleri veya ziguratları düşünün.
Hindistanda piramitler dik ve çok çok yüksek.
Hükümet, Piramiti yıkma önerisinin ekonomik nedenli olduğunu iddia ediyor.
Piramitin halkası, bir çok dünya arsında bağlantı görevi görüyor.
Kanıt piramidinin en tepesindeki verileri bunlar.
Kardeşim Işık Piramiti kartını kullanınca bu çılgınlık başlamıştı.
Hayır, Işık Piramiti ölümcül gölge oyunları yaratıyor.
Rakibin o ejderle piramiti yok etmeyi başaramadı.
Piramide saldırırız.
Pekala, piramite dönüp teslim olma koşullarımızı müzakere edelim.
Bill, piramite gidip onlara göz kulak ol.
Düğün seks piramidinin tepesi bu dostum.