PLANIMIZDAN in English translation

plan
planlıyorum
plans
planlıyorum

Examples of using Planımızdan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İlginç, bu kadının planımızdan haberi olduğunu bilmiyordum.
Strange, I wasn't aware that she was familiar with our plan.
Ona tırmanma planımızdan vazgeçelim.
Let's give up our plan to climb it.
Şimdi, onlara planımızdan bahset sevdiğim.
Now, tell them about our plan, beloved. Plan..
O restoranda yemek yeme planımızdan vazgeçelim.
Let's give up on our plan to eat at that restaurant.
Ama ne olursa olsun… hiç kimse planımızdan haberdar olmasın.
But at no cost should anyone get a whiff of our plan.
Büyü, annemi geri getirmek. Planımızdan Dean.
Our plan, Dean. The spell, get Mom back.
Büyü, annemi geri getirmek. Planımızdan Dean.
The spell, get Mom back. Our plan, Dean.
Madeline, dikkat dağıtmak için evini yakma… planımızdan pek memnun değil.
Madeline's not too happy with our plan to burn her house down as a distraction.
Cyril, ne olursa olsun Lananın bizim bu ufak planımızdan haberi… olmamalı.- Hayır!
No. Cyril.- plan. Under no circumstance is Lana to know about our little!
Eğer kaçış planımızdan haberdarlarsa ben de diyorum ki bizi durdurma planlarını öğrenelim.
If they know about our plans to escape, then I say we learn about their plans for stopping us.
Şimdi… olay şu ki… Ne olursa olsun Lananın bizim bu ufak planımızdan haberi… olmamalı.
Plan. Under no circumstance is Lana to know about our little.
Hayır! Cyril, ne olursa olsun Lananın bizim bu ufak planımızdan haberi… olmamalı.
Cyril.- plan. Under no circumstance is Lana to know about our little…- No.
Cumaya kadar buradalar. Yani yeni hayat planımızdan onları haberdar etmek için çok vaktimiz var.
They're here till Friday, so I think we will have plenty of time to tell everyone about our new living arrangements.
Veronica, neredeyse kusursuz olan planımızdan mantıksız bilgiyle aşırı yüklenecek sistemin devre dışı kalacağını anladı
Veronica realized from our nearly flawless plan that overloading the system with illogical information would make it crash, and so she spent
Hayır, hiçbir planım yok. Belki başka planların vardır, ama.
You probably have plans, but… No, nothing planned..
Onun için başka planım var.- Yapamam.
I have other plans for her.- I can't.
Bugün çok planım var. Nereye gidiyorsun?
I have a lot of plans today. Where are you going?
Doğum günü için planım var, geç kaldım. Gitmeliyim.
I have to go. I'm late for my birthday plans.
Planım var. Thomas Edisonın şu sözünü yazdım.
I got plans. I wrote down this Thomas Edison quote.
Hey, bak, benim… benim bi planım var. bekle.
Wait. Hey, look, I got… I have the plans.
Results: 45, Time: 0.0242

Top dictionary queries

Turkish - English