PLAZMA in English translation

• plasma
• plasmas

Examples of using Plazma in Turkish and their translations into English

Olumsuz. Plazma kanalları aşırı yüklendi.
EPS conduits are overloading. Negative.

Plazma, tuzlu çözümleri ve hemostatik Altı ünite.
Six units of plasma, saline solution and hemostat.

Plazma ekrana ver Kate.
Pull it up on the plasma, Kate.

Plazma başlığında bir enerji sapması var.
We have an energy variance on the plasma warheads.

Plazma halinde ise atomlar parçalanır.
In plasma, the atoms have been torn apart.

Plazma enerjisinin bir türü sinirsel zarların üzerinde ark yapıyor.
Some kind of plasmic energy is arcing between their neural membranes.

Plazma savaş başlıklarında enerji değişkenliği var.
We have an energy variance on the plasma warheads.

Şimşekler ve plazma halkalar iki gün boyunca gittikçe arttı.
That lightning, that's a plasma coil, it's been building up for two days now.

Plazma bu kadar büyük olmaz.
Perez: It wouldn't be that big.

Ne bu şimdi, plazma mı? Ve etkili.
What, a plasma screen? And powerful.

Plazma olsa böyle büyük olmazdı.
Perez: It wouldn't be that big.

Sizin de plazma ağının onarımına yardımcı olmanızı istiyorum.
And I need you to assist in the repair of the EPS grid.

Ne bu şimdi, plazma mı? Ve etkili?
And powerful.- What, a plasma screen?

Plazma yanığının iyileşmesi birkaç gün sürecek.
That PPG burn's gonna take a while to heal.

Bu plazma işareti.
It's the plasma signature.

Plazma kanalı G-6da basınç birikmesi oluşuyor.
There's pressure building up in Plasma Conduit G-6.

Plazma ekrana ver Kate.
Put it up on the plasma, Kate.

Evet, plazma için anlaştım.
Yeah, a deal on a plasma.

Şu anda kan hacmini artırmak için plazma veriliyor.
He's on plasma now to get his volume up.

Saniyeler içinde, dönen uçlardan plazma fıskiyeleri fışkırıyor.
Within seconds, jets of plasma shoot out from its rotational poles.