Examples of using Plazmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu durumda, onun bir sürü kana ve plazmaya ihtiyacı olacak.
Maneesh, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde biraz plazmaya ve 2 ünite kana ihtiyacım olacak.
uzayda konsantre ettiğinden önemlidir, yani plazmaya uzun süre uygulanan kuvvet, büyük ve şiddetli patlamalar
ben parçacık çarpıştırıcısını… hackleyip süper iletken mıknatısları kapatmaya çalışıp… sonra da protonların plazmaya hızlanmalarını durduracağız.
Hata yetilerimizin bir kısmı duruyorken Sly ve ben parçacık çarpıştırıcısını… hackleyip süper iletken mıknatısları kapatmaya çalışıp… sonra da protonların plazmaya hızlanmalarını durduracağız.
ben parçacık çarpıştırıcısını… hackleyip süper iletken mıknatısları kapatmaya çalışıp… sonra da protonların plazmaya hızlanmalarını durduracağız.
ben parçacık çarpıştırıcısını… hackleyip süper iletken mıknatısları kapatmaya çalışıp… sonra da protonların plazmaya hızlanmalarını durduracağız.
Logan bu köpek plazmasıyla belki biraz gevşer.
Kanında plazmadan daha fazla alkol olduğu zaman, bütün harfler zor gelir.
Elektronların plazmadan sekmeye başladıklarını düşünelim.
Yalnız doğrudan insan plazmasıyla karıştırılınca işte bu noktada kaynaça dönüşüyor.
Bazen plazmamı satıyorum.
Soğuk plazmanın dışa taşınmasını açıklayacak hiçbir mekanizma henüz bilinmiyor.
Plazmanın ısınıp akışı sıkıştırması için en az 4.9a ihtiyacım var.
Şimdi elimizde kan ve plazmayla dolu iki adet kap var.
Bu plazmayla ölüm saçan adamı yakalamamız lazım.
Avustralyadaki bir adamın kan plazması 2 milyon bebeğin hayatını kurtardı.
Plazmasını değiştirmeyi, kast ediyorsun.
Plazmadaki I.G.F. Konsantrasyonunu 850 üniteye çıkar.
Taze plazmamız var mı?