POLONYALI in English translation

• polish
• poles
• polack
• poland
• polak
• pole

Examples of using Polonyalı in Turkish and their translations into English

Sıkı adamsın, Polonyalı. Gümüşü unut.
Forget the money. You're a hard, Polack.

Pis Polonyalı! Yahudilerin hepsi aynı!
Dirty Pole! Jews are all the same!

Leo Tyszka, öğretmen ve Polonyalı usta.
Leo Tyszka, my teacher and mentor from Poland.

Yedi milyon Alman, 20 milyon Rus, beş milyon Polonyalı.
Twenty million Russians, five million Poles. Seven million Germans.

Evet. Polonyalı, bir zenciyle evli.
The Polack married a nigger. Yeah.

Kız istiyorsan Polonyalı bul.- Ramona.
If you want a girl, get a Pole.- Ramona.

Leo Tyszka, öğretmen ve Polonyalı usta.
Leo Tyszka, teacher and master from Poland.

Polonyalı, bir zenciyle evli. Evet.
The Polack married a nigger. Yeah.

Hayır. Polonyalı onu götürdü.
No. The Pole took him.

Haydi. Polonyalı bize bir şey söylemek istemiyor. Kropinski.
The Pole won't tell us. Kropinski. Come.

Aşırılığı pek yadırgamıyor gibisin seni gidi koca polonyalı.
You don't seem to be minding the excess now, you big Polack.

Hayır. Polonyalı onu götürdü.
The Pole took him. No.

Hadi söyle.'' Cahil Polonyalı.
That's it. Let's hear it."Ignorant Polack.

Haydi. Polonyalı bize bir şey söylemek istemiyor. Kropinski.
Come. The Pole won't tell us. Kropinski.

Silah mı? Seni Polonyalı ibne?
You Polack prick. A gun?

Bizi yalnız bırak, Polonyalı.
Leave us alone, Pole.

Silah mı? Seni Polonyalı ibne.
A gun? You Polack prick.

Bize sen öğrettin, Polonyalı.
You taught us, Pole.

Biraz solgun görünüyorsun Polonyalı.
You're looking a little pale, Polack.

Bırak alsın, benimle çalışıyor.'' Polonyalı'' diyoruz ona.
Let him, he works with me, we call him"The Pole.