Examples of using Prens in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Prens için üzgünüm, ama duyduğum kadarıyla hak etmiş.
Prens ile yaptığım anlaşmayı biliyorsundur sanırım?
Sanirim prens oldugunda sonunda kral olursun.
Prens gerçekten teknede mi?
Prens, prenses ve peri hakkında.
Siz onu Genç Prens olarak Floransanın ışığı olarak tanırdınız.
Beyler, size Prens adına bu adamları suçlamanızı emrediyorum.
Prens Deok Heungın peşinden ayrılmaman lazım.
Prens için geldim!
Ve sen prens falan değilsin, kardeşim.
Prens Jumong kırmış olmalı.
Fakat Prens Jumongu da desteklemiyor.
Prens Daeso ile ilgilenmiyorum.
Prens cazibesinden ne kadar etkilenirsin?
Prens Yeogu böyle istedi.
Annemle kendisini sanki Prens Eric ve denizler cadısı konumuna koyuyor.
Prens ve gerçek dostumun torunu arasındaki nişan.
Prens onları tanımadığını ve böylece onların kendi ismini bilemiyeceğini söyler.
Prens Aya ve Prenses Kaurwaki nerede?
Prens evinde sana yalakalık edenler olduğu için mutlusun değil mi?