Examples of using Prensesine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buradaki küçük prensesimiz, bu ülkeyi yönetenler için geleceği anlatır.
O yüzden prensesimizi kaçırdı ve kaçtı.
Küçük prensesimizi, nerede gördüğüme inanamayacaksın.
Güzelim prensesimizi bizden nasıl böyle erkenden alırlar?
Güzelim prensesimizi bizden nasıl böyle erkenden alırlar?
Daha geçen hafta halkın Prensesiyle ilgili… konuşmalar yapan muhteşem yenilikçiydin.
Prensesiniz benimle güvende!
Durun! Prensesiniz güvende!
O yüzden prensesimizi kaçırdı ve kaçtı.
O yüzden prensesimizi kaçırdı ve kaçtı.
Dur! Prensesiniz güvende!
Durun! Prensesiniz güvende!
Park Avenue prensesiyle evlenirsen, elindeki şey alışveriştir.
Sen Prensesle kal. Hayır.
Dur! Prensesiniz güvende!
Küçük prensesinin seninle görülmesine izin vereceği konusunda şüpheliyim.
Daha yeni gelmişken prensesimizi kaybetme riskini göze alamayız.
Daha yeni gelmişken prensesimizi kaybetme riskini göze alamayız.
Bir an Galler prensesiyle yattığım için herkes beni gösteriyor.
Prensesimizi bize verin.