Examples of using Prensiplerin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok dil konuşuyorsun, prensiplerin var ve ne zaman uygulanacağını bilecek yargın da.
Çok dil konuşuyorsun, prensiplerin var ve ne zaman uygulanacağını bilecek yargın da.
Bu, prensiplerime aykırıydı fakat bir kişi iyi beslenmemişse prensiplerin, o kişi üzerinde gerçek bir gücü yoktur.
Bu hutbe hayatının özetidir, son 23 yıldır öğrettiği prensiplerin altını çizmiştir.
Anonimliğe duyduğun saygıya hayran kaldım, Rachel… ama senin prensiplerin benim için artık bir lüks.
Yazılı prensiplerin olmayışından ötürü hepimiz endişe duyuyorduk ancak bize, yakında geliyor diyerek sürekli güvence veriyorlardı.
Ama Masonluğun etkisi Amerikanın en önemli belgelerinin ardındaki prensiplerin neden Masonik değerlerle örüldüğünü açıklayabilir mi?
BIC, birleşik ve sürdürülebilir bir medeniyeti geliştirmek adına Bahai Dininin öğretilerinden gelen prensiplerin tanıtılıp teşvik edilmesi ve uygulanması ile'' birliğin insan varlığının doğal bir hâli olarak açığa çıktığı koşulları yaratarak dünya barışını tanıtıp teşvik'' etmeyi arar.
Bilim felsefesinden türetilen prensiplerin coğrafya bilgisine uygulandığı Explanation in Geography( 1969)( Coğrafyada Açıklama) isimli kitabı coğrafya metodolojisi ve felsefesinde bir temel taşıdır.
gerçekden çocuklarimiza iletmek, bu duyuyu onlara ögretmek… prensiplerin ve duyularin katkisini.
Hayatı, prensiplerime göre yaşarım.
Ayrıca İslam prensiplerinin saçma olduğunu açıkça söylemesi olayı şüphelidir.
Bilmiyorum, tüm prensiplerime rağmen senin peşinden geldim.
Ama ben prensiplerime rağmen bu saçma olaya dahil oldum.
Bu prensiplerle alakalı bir şey.
Beni prensiplerimden vazgeçmediğim için işe aldın.
Akılda tutmamız gereken bazı prensiplerden birkaçını amımsatmama izin verin.
Korkarım prensiplerime ihanet ediyorum.
Prensiplerden bahsedene bak.
Temel prensiplerle başlamama gerek olmadığına inanıyorum.