Examples of using Programlamak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kafa tomografisi programlamak istiyorum.
Tek yapmam gereken şarkılarımızın ritimlerini programlamak.
Hayır. Ama programlamak güzel olurdu.
Özür dilerim. Fazerleri programlamak ne kadar zaman alır, Bir Numara?
Size gerçekçi hologramlar programlamak için… değerli vaktimden saatler harcadığım plan var ya hani?
Bu bağlamda, Howardın yaşadığı zaman ve durum göz önüne alındığında o oyunu programlamak cidden inanılmaz bir usta işi.
Bu bağlamda, Howardın yaşadığı zaman ve durum göz önüne alındığında o oyunu programlamak cidden inanılmaz bir usta işi.
Düşünmeye başlıyorum, fiziksel evreni programlamak için programlar ne olabilir diye?
Bu sayı, bilgi teorisyeni Claude Shannon tarafından 1950 tarihli'' Bir Bilgisayarı Satranç Oynamaya Programlamak'' adlı tezine dayanak olarak hesaplanmıştır.
Şubatın 10uncusunda, Hıristiyan Muenznerin, Çatışmaları programlamak yüzünden banttan ayrılmış olduğu ilan edildiği 2006.
Gantta göre, grafiksel günlük denge,'' İşi programlamak ve kaydetmenin bir metodu'' dur.
isterse robotları programlamak gibi karmaşık yapılar olsun, makinelere bir şey yaptırabilmek
Oberothın Atlantise saldırmasının bu programlamanın bir sonucu olduğuna inanıyorum.
Sadece çekirdek programlamaya ulaşmam lazım.
Tom bilgisayar programlamayı öğrenmek istiyordu.
Hepimizin programlaması var.
Son sıçrayışı programlamaya yetecek kadar zaman var.
Benim programlamam senikinden farklı.
Evde oturup videoyu programlama becerini mi geliştiriyorsun?
Kendini programlama yeteneğine sahipsin!