Examples of using Protestocuların in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Protestocuların arkasındaydım dedim Dr. Troy, protestocuyum demedim.
Yağmacı protestocuların dikkatine!
Protestocuların sayısı çoğalıyor.
Protestocuların sayısı çoğalıyor.
Maggie protestocuların fotoğrafını çekememiş gibi görünüyor.
Belki birileri suçu protestocuların üzerine atmaya çalışıyordur.
Ben de protestocuların yakınındaydım.
NSAin terörist takip listesindeki protestocuların fotoğraflarını arıyorum.
Bu bizi eve götürmez. Protestocuların yarısı o tişörtlerden giyiyordu.
Hem bizim, hem de protestocuların güvenebileceği birisi.
Mısır hükümet medyasına göre, Kahiredeki protestocuların sayısı binlere ulaşmıştı.
Çek Parlamenter Mirek Topolanek, protestocuların kahramanlıklarını ödül vererek tanıdı.
Ben de protestocuların yakınındaydım.
Ayrıca protestocuların Tahrir Meydanındaki çöpleri topladıkları çünkü yapması gerekenlerin bu işi yapmadığı ve'' ülkelerini temiz tutmak istedikleri'' öğrenildi. Bu sırada onlara yiyecek ve su verildi.
Sırp protestocuların KFOR askerlerine ateş açtığı Kasım ayı sonlarıında meydana gelen bir olayda, iki Alman barış gücü askeri silahla vurularak yaralandı.
Protestocuların hırsızlar diyerek suçladığı hükümet hakkında Ramou,'' Bu, ceplerine indirdikleri ve asla alamayacağım bir para.'' dedi.
Doğru, protestocuların konuşma özgürlüğünü dile getirdiği kaldırımları yaptı diye belediyeyi dava edemezsiniz.
Protestocuların sayısı 2den 1e düştü.
Ancak protestocuların 30-40 bin kişi civarında olduklarını, bunların en az 5000 kadarının tutuklandığını,
Protestocuların inandıkları şeylerin önünde durma cesareti olur.