Examples of using Pub in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pub mı? 5?
Hayatım boyunca pub ları sevdim.
Burası pub.
Ve sonra pub a.
Bar değil, pub.
Ne yapıyorsun? Pub gecesi düzenliyoruz.
Güzel, soğuk biralarını içerler, pub desteklenmiş olur
sonum o pub olacak, hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım.
Tabii ki de evine… pub tiyatrolarına… yalnız parlaklığına dönebilirsin… kimse seni tutmuyor.
Bak, Londradaki arkadaşlarımız için düğün öncesi parti veriyoruz bir piknik ve sonrasında pub, neden sen de takılmıyorsun?
Şehirde bulunan birçok pub, bar ve gece kulübü hareketli bir gece hayatı oluşturmaktadır.
sonum o pub olacak, Harika. hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi.
Çeşitli küçük balık restoranları, pub ve kafeler Galata Köprüsünün Karaköy tarafında yer alır.
Pub şimdi içki içilen bir yerden çok dua edilecek bir yer.
Ve bizim oralarda, barlara'' pub'' deriz ki bu da halk evinin kısaltılmışıdır.
ITV dedektif dizisi Inspector Morse< meta/> un bölümlerinde de bu pub sıkça görülebilir.
barlara'' pub'' deriz ki bu da halk evinin kısaltılmışıdır.
Ve şimdi bir hiçliğin ortasındayım ve jambonlu bir sandviç yiyin! Her sattığımızda Glasgova Güney pub.
halk merkezlerinde, pub ve restoranlarda ya da üyelerin evlerinde toplanırlar.
Ve şimdi bir hiçliğin ortasındayım ve jambonlu bir sandviç yiyin! Her sattığımızda Glasgova Güney pub.