Examples of using Quick in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Quicki gören olmuş mu?
Bu kasabada Quickin ne anlama geldiğini bilmiyor musun?
Quickin benim Claramda gözü olduğunu söylememiş miydim?
Bayan Dawes ve Peter Quickin portrelerini gördünüz mü?
Benim küçük Jesse Quickim.
Belki bay Rayi ve bay Quicki bulmamıza yardım edersiniz.
Bay Ray ile bay Quicki ziyaret edeceğiz.
Kimse Jesse Quickimizle dalaşamaz.
The Silver Linings Playbook, Amerikalı yazar Matthew Quickin ilk romanıdır.
Alman dergisi Quicki anlayamazdı.
Jesse ve Quickler mi?- Hayır.
Hayır, Quicki düşünüyordum.
Hayır.- Jesse ve Quickler mi?
Kataloglarınızdaki diğer parça Bay Quickin 1938den beridir şahsında bulunan 1932 Auburn
Quicki görünce, başka bir yere gitmek için plan yapmanızı tavsiye ederim.
Dürüst olmak gerekirse, Jesse Quickle tanışabilseydim en iyi arkadaşım olurdu.
Dürüst olmak gerekirse, Jesse Quickle tanışabilseydim en iyi arkadaşım olurdu.
Ray, bu gece seni tutuklamayacağım. Çünkü dostun Quickin nerede olduğunu öğrenmeni istiyorum.
Adı Quick.
Quick benimdir.