RÖNTGEN in English translation

x-ray
röntgen
x-ışını
bir x-ışını
x ışını
filmine
bir x ışını
röntgenler
roentgen
röntgen
peep
ses
dikiz
röntgen
dikizlemek
tek kelime
kelime ederse
çıt
tek kelime bile
x-rays
röntgen
x-ışını
bir x-ışını
x ışını
filmine
bir x ışını
röntgenler
x ray
röntgen
x-ışını
bir x-ışını
x ışını
filmine
bir x ışını
röntgenler
x rays
röntgen
x-ışını
bir x-ışını
x ışını
filmine
bir x ışını
röntgenler
voyeurism
röntgencilik
röntgencilik tarzında düzenlemeyi istiyorum , tabi
röntgen
röntgen de
conrad röntgen

Examples of using Röntgen in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
MRI, EKG, röntgen, lazer, ne varsa denediler.
I have been mri'd, EKG'd, x-rayed, laser beamed.
Hayır ama House röntgen için onu baryum lavmanıyla hazırladı.
No, but House prepped her for the X-ray with a barium enema.
Röntgen çekeceğim ve cam parçası kalmadığına emin olacağım.
We will get an x-ray and make sure there's no glass in it.
Dr. Kingsbee, Röntgen 1den Dr. Faradayı arayın.
Dr. Kingsbee, call Dr. Faraday in X-ray 1.
Röntgen artı ve titreşimli.
Roentgens plus, and pulsating.
Terkedilmiş hastanedeki röntgen makinesiyle oynamaya gidelim mi?
You wanna go play with that X-ray machine in the abandoned hospital?
Kocan 1,600 röntgen dozu almış.
Your husband received 1,600 roentgens.
Röntgen de PET taraması da mide zarında radyoaktif madde gösteriyor.
As you can see, both the radiograph and pet scan show radioactive material in his stomach lining.
Röntgen ile daha yakından bakacağız.
We will take a closer look with the fluoroscope.
Röntgen ya da onun gibi bir şey yok mu?
What about an X-ray or something?
Röntgen çekelim de kemiğe zarar gelmediğinden emin olalım.
We're going to get an X-ray, make sure it didn't pierce the bone.
Röntgen bebeğime zarar verir mi?
Will the X-rays hurt my baby?
Röntgen negatif çıktı.
The X-rays were negative.
Röntgen teknolojisi yanılmaz.
The radiography technology is infallible.
Röntgen ışığı.
The flash of an X-ray.
Röntgen benim işim.
I deal in x-rays.
Yarın sabah röntgen için ofisime gelsin.
Have him come into my office in the morning for an x-ray.
Röntgen yetersiz kalıyor.
The X-ray's inconclusive.
Madalyanızı röntgen için ağzınıza koyun.
Put your medal in your mouth for the X-rays.
Röntgen negatif. Atel takıp taburcu ediyoruz.
X-ray's negative, home with splint.
Results: 523, Time: 0.0374

Top dictionary queries

Turkish - English