Examples of using Radyosuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sweets korsan radyocu adamın profile uymadığını söyledi.
Radyomu tamir edeceğini söyleyen o'' dâhi'' de olamaz.
Michael, radyosundan uzaklaşabilir, tamam mı?
Haber bültenleri, radyolar, babama pisliğin teki diyorlar.
Eğer bir radyom olsa sizin şovunuzu hiç kaçırmazdım.
Radyo çalışmadığına göre, radyomuz sensin, sen şarkı söyleyeceksin.
Dünya Radyolar Günü şerefine ve kalbimde özel bir yerin var diye.
Gerizekâlıların elindeki TVler ve radyolar, gerizekâlı bir topluma yayın yapıyor?
Dünyadaki bütün radyolar tanır beni çünkü orası benim alemim.
Tamam, şimdi lütfen radyomuz K-100'' Sabah Çılgınlığı'' nın konuklarını ağırlayın.
WNYU radyosundan, umarım müzik etrafınızı sarar.
Radyocu adamın biri ailevi meselelere karışıyordu?
Çünkü radyolar bunu çalmaz'' derdi.
Komşular radyoyla oynuyorlar.
Aç. Radyon için pil.
Buradaki radyolar kuru gürültü olduğunu söylüyor.
Buradaki radyolar ise, hastanelerin dolup taştığını söylüyor.
Buradaki radyolar ise, hastanelerin dolup taştığını söylüyor.
Radyomu ver. William.
Radyonu getir Chaparra.