Examples of using Rafe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
erkek arkadaşı Rafe Phillye ziyarete gelmiş.
Dosya şifreli ama hala hayatta olduğunu ve gerçekten neyin peşinde olduklarını kanıtlıyor. Rafe, lütfen lis.
hala hayatta olduğunu ve gerçekten neyin peşinde olduklarını kanıtlıyor. Rafe, lütfen lis.
Bana ne istediğimi hiç sormadı. seninle bir evimiz olması ve… Rafe, tek istediğim şey… birlikte yaşlanmaktı. Ama hayat.
Ne söyleyeceksin, Singh Khalsa üzerinde kontrol ediyorum, Rafe dikkat edin.
Sen Rafe benziyorsun, Sen Rafe gibi ses verebilirsin, siz emin olun cehennem
Byron Mann, Rafe Spall, Jeremy Strong
Rafeyle sikismeyi birakmissindir herhalde.
St. Rafeye gönderin, sarı seruma ihtiyacı var.
Saint Rafenin bir ambulansından aradılar. -Evet. Benim.
Rafenin sevgili ile ilgisi var.
Rafeyi hatırlıyorsun degil mi?
Pazarları Rafeye on sayfa mektup yazıyor.
Rafeye on sayfa mektup yazıyor.
Pazarları Rafeye on sayfa mektup yazıyor.
Pazarları Rafeye on sayfa mektup yazıyor.
O zaman Rafeyi seçiyorum.
Anladın mı? Yani Rafeyi seçebilir miyim?
Sen sen değilsin, Rafesin.
Elçi Rafeli öldürmek zorunda değildin.