Examples of using Raflar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bende rüyamda raflar arasında kaybolduğumu görmüştüm.
I dreamt that I got lost in the stacks, and I.Raflar ne olacak? -Ne?
What about the shelves?-What?Raflar oldukça çıplaktı.
Raflar oldukça boştu.
The shelves were pretty bare.Raflar boş.
The shelves are bare.Raflar, yavaşça, çok yavaşça boşalıyor.
The shelves are emptying slowly, too slowly.Buzdolabı ve raflar atıştırmalık dolu.
GPUları şu duvara raflar hâlinde koyarım. Tamam.
So I will put 80 GPUs on racks against that wall. Okay.Raflar boş, lordum.
The shelves are empty, my lord.Raflar arasından psikanalizle çık bakalım.
See if you can psychoanalyze your way out of the stacks.Şu an raflar dolusu temiz keten çarşafları olan bir hastane değilsin.
You're not in a hospital now, with cupboards full of spotless linen.Şu raflar nerede?
Where are the shelves?Tamam. 80 GPUları şu duvara raflar hâlinde koyarım.
Okay. So I will put 80 GPUs on racks against that wall.Ama ya sana yaptığı raflar?
But what about the shelves he made you?Bu yer de hükümet binasındaki raflar değil.
Hayır, bunlar raflar için salak.
No, those are for the shelves, dummy.Tamam. 80 GPUları şu duvara raflar hâlinde koyarım.
So I will put 80 GPUs on racks against that wall. Okay.Bütün raflar ve dolaplar, özenle yerleştirildi.
Mikela taktığımız raflar var ya, adam kurulum ücreti de istiyor.
You know the shelves that I put in with Mike? This guy is trying to charge me for the installation.Mobilya demonte raflar ile her yöne dağılmış
The furniture was scattered about in every direction, with dismantled shelves and open drawers,
