Examples of using Raptiye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bu kahverengi raptiye.
Arka odada raptiye vardı.
Hiç. Ders sırasında öğretmenin sandalyesine raptiye koydu.
Hiç. Ders sırasında öğretmenin sandalyesine raptiye koydu.
Ben gidip raptiye alayım.
Ders sırasında öğretmenin sandalyesine raptiye koymuş.
Hey, gidip Stevein sandviçine raptiye saklamak ister misin?
Mavi Kuş Projesi, Enginar, Raptiye… Şu isimlere inanabiliyor musun?
Sadece raptiye deliğini tamir etmenin maliyetini keseceğim.
Hâlâ şu raptiye olayını anlamadım.
Bu kurabiyelerin içinde jilet ya da raptiye olabilir.
Raptiye kupası.
Raptiye de ister misiniz?
Düğme, 1 raptiye ve 27 sent değerinde bozuk para.
Şu duvardaki raptiye mi?
Hiç raptiye üzerine oturdun mu?
Tek ihtiyacın raptiye ve bir rulo tuvalet kağıdı.
Yaşlı raptiye hayattaydı.
Geçen sene öğretmeninin sandalyesine raptiye koyan çocuk mu yoksa?
Raptiye yerine çift taraflı bant kullandım.