Examples of using Redding in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fakat Macintosh ve Redding firmaları senin yanında olacaklar.
Ballard onları istemiyor o zaman Redding ne yapacak, onları orada mı bırakacak?
Hikayenin Redding tarafından anlatılacak şeklini dinlemeden önce size söylemek zorundayım ki. o iki yaşlı beygirle ilgili anlattığınız kısma inanmıyorum.
Redding oradan geçmenin kendisine on dolara mal olacağını biliyor muydu?
Redding, Sacramento ve Pacific Palisadesde oturduk… sonra Sacramentoya geri döndük…
Yardımcım, durumunuz konusunda beni bilgilendirdi. Redding hapishanesinde bir esrar laboratuarı.
bu baş belası Redding birkaç at satmak üzere Caspera giderken arazime geldi.
Ben, Standish ve Redding. Anti-moral oluyoruz. Futbol gibi vahşi oyunlara dikkat çekmek için, aslında bu nükleer savaş için kullandığım bir benzetme.
Franklinin ilk Arista albümü'' Aretha'' da R& B listesinde 3 numaraya yükselen'' United Together'' ve Grammy ödülü adayı gösterilen Otis Redding coverı'' I Cant Turn You Loose'' yer almaktaydı.
Ben, Myrl Redding, özgür topraklar üzerinde yaşayan özgür bir adam olarak bana verilen yetkilere dayanarak Henry Ballardın,
Ben, Myrl Redding, özgür topraklar üzerinde yaşayan özgür bir adam olarak bana verilen yetkilere dayanarak Henry Ballardın,
Keithin Connor Reddingi öldürmüş olabileceğini mi düşünüyorsun?
Yetkililer Josh Reddingin hala kayıp olduğunu bildirdi.
Morales, Reddingi öldürmediğim takdirde beni El Norteye almaz.
Lawrence Reddingsi spor bir arabada görmedim.
Burr Reddingin sorumluluğundan şüphe ediyorum.
Burr Reddingi benimle aynı sokaktan tanıdığını biliyorum.
Bayan Reddingin sadece bikaç sorunu vardı, hepsi bu.
Bayan Reddingin öldüğünü düşünmüştüm.
Tamam ama Reddingin bunu durdurması imkansız.