Examples of using Reset in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Önce power, sonra resete bas.
Işıldamayı resetle.
Nesne resetlenmedi.
Şimdi fonksiyon düzeylerini resetle.
Obuicatıyapamadanöldüğü için artık dönemezsin… Ve hiçbir zaman resetlenemeyecek!
Diziyi resetle.
Örnek belleklerini resetle.
Güç hücresini resetle.
Sanırım buradaki dört kişiyle The Reseti başlatacağız.
O bu icatı yapamadan öldüğü için artık dönemezsin… Ve hiçbir zaman resetlenemeyecek!
Resetlenmen sadece 9 dakika
Teller size The Resetten ne kadar bahsetti?
Resetin etkileri mi?
Saat resetlenmiş ve ayarlar kaçmış.
Görüntü donduysa TCP/IP protokolünü resetle.
Ya biz içerideyken oda resetlenirse?
Hadi Jez, baştan başla, resetle, canlan.
Viral matriks resetlenip duruyor.
Viral matris resetlenip duruyor.
Sistem saati yine resetlendi.