Examples of using Rocket in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bekle. Rocket parçalarını toplayıp yeniden birleştirmiş.
Rocket değil ki, bu Mystikal!
Rocket trenini biliyorsun.
Rocket gemiyi onarmayı bitirmeden dönmüş olacağız.
Benim adım Rocket.
Peki, şimdi, Rocket ne yapardı?
Enzoya Rocket Kick yaptı.
Başaracağını biliyordum. The Rocket Çocuklar üniversiteye gidiyorlar.
Bu da Rocket.
Bu Rocket.
Sana bir tavsiyem var Rocket.- Ben Rocket.
Ben Rocket. -Sana bir tavsiyem var Rocket.
Evet, ama Pazarlama, gençlik gösterisinde Rocket Bars ile yetişkin protein modası ve çocuklar için aperatif ürünleriyle markamızı engellemek istiyor.
Bir sonraki mutlu olduğun olayda sana Ram Bharose Rocket adinda havayi fişek almıştım onu ateşledin ve Gupta'nin dükkanını kül ettin.
Tamam, telefonunun zil sesini Rocket Man yapalım…
Rocket Manianın çevrimiçi versiyonu, MSN Oyunlar ve diğer çeşitli web sitelerinde ücretsiz olarak oynanabilir,
son olarak fırlatmaya çalışltığınız Vanguard rocket.
Merhaba… İyi çocuk, Rocket… iyi çocuk… İyi çocuk, Rocket… İyi çocuk, Rocket… Profesör Kidwaiın bu çıkmadan haberi var mı?
Bir delik açacak ekibin başında olacak. Rocket, Dark Asterın sancak tarafında.
Bowie, böylesi bir bağlantıyı'' Space Oddity'' şarkısının canlı performanslarında bizzat'' Oh, Rocket Man!'' diye bağırarak kurdu!