Examples of using Rosto in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yemekte Tony rosto olsaydı yerdi.
Dottie rosto yapıyor, HBO kanalımız da geldi.
Bugün rosto falan olmayacak.
Rosto turunu ben de dört gözle bekliyordum.
Leloni gitmeden önce rosto yaptı. Ben de ısıttım.
Bundan kafama rosto atacağını anlamam mı gerekiyordu?
Dört kişilik bir rosto hazırla bakalım sonra da yarım saat geç gel.
Francesin haberi yok. Rosto tarifi için aradığından beri haber almamış.
Gerçekten sana şimdi rosto yapmamı istiyor musun?
Rosto, Yorkshire pudingi,
Ama bugün rosto biftek çok güzel.
Sadece geyik etinden rosto ve tavuk var.
Cheyenne, rosto harika görünüyor.
Fırında rosto var ve annen çok meşgul.
Rosto kafası alayım, Bayan B.
Bu gece yemekte rosto yedik mi?
Elsa rosto yapacaksa.
Rosto ile ilgilenmemi ister misin?
Rosto harika olmuş anne, aynı hatırladığım gibi.
Hayatım, rosto. Çoktan fırında.