RUAN in English translation

Examples of using Ruan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ertesi gün, Ruanı havaalanında, karnında bir kurşun yarasıyla tutuklamışlar.
The next day, they pick up Ruan at city airport suffering from a gunshot wound.
Ruanın durumunda gelişme olduğunu yayın, bu Sternwoodu oyunda tutar.
You release that Ruan's improved and that's going to keep Sternwood in play.
Ruanın gözde yüz ifadeleri.
Ruan favourite expressions.
Ruanın bana anlattığına göre demiş ki.
Ruan had said to me.
Ruanın yeni bir kadın rolünü oynamak için uygun olmadığını söylediler.
The role of a new woman They said Ruan was unsuitable to play.
Birlik, Changa Ruandan davacı olması konusunda baskı yaptı mı?
Did the Association urge Chang to sue Ruan?
Ruanın yeni bir kadın rolünü oynamak için uygun olmadığını söylediler.
They said Ruan was unsuitable to play the role of a new woman.
Kadınların çoğu, kendini Ruanla özdeşleştirir.
Women in particular identified with Ruan.
Silahları yükledi, Otis ve Ruanı müşteri olarak ayarladı.
He shipped in the guns, set up Otis and Ruan as buyers.
Ruanda öyle.
It's Rwanda.
RUANDA 1994 30 senedir çoğunluğun hükümeti olan Hutular, azınlıktaki Tutsileri katletmektedir.
Rwanda 1994 for thirty years the majority hutu government has persecuted the minority tutsi people.
Toplumun bir aynasıdır. Ruanın filmleri çoğunlukla Şanghayda, bunun gibi arka sokaklarda geçer.
Ruan's movies were often set in Shanghai back streets like this.
Ruanın çadırında değil ama dışarı çıktığında bekliyor olacağım.
Not in Rua's tent, but when he comes out, I will be waiting.
Ruanın çadırındaki ölü adam.
The dead man in Rua's tent.
Ruanın ölmesi bizim için en iyisi olur.
It may be best for us if Rua dies.
Kral Ruanın ölümünden beri… liderlik için çokları heba oldu.
Many have vied for leadership. Since the death of King Ruas.
Ruanın filmleri çoğunlukla Şanghayda, bunun gibi arka sokaklarda geçer.
Ruan's movies were often set in Shanghai back streets like this.
Ruandan 5 yaş küçük.
She's 5 years younger than Ruan.
Ruandan para koparmanın gerçekten bir yolunu buldun artık.
You really have a way to extort money from Ruan.
Görüyorsunuz, hemen tacı çalmak istiyor. Ruanın hayatını çaldığı gibi?
You see how he wants to steal the crown, as he stole Rua's life?
Results: 122, Time: 0.0291

Top dictionary queries

Turkish - English