Examples of using Ruan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ertesi gün, Ruanı havaalanında, karnında bir kurşun yarasıyla tutuklamışlar.
Ruanın durumunda gelişme olduğunu yayın, bu Sternwoodu oyunda tutar.
Ruanın gözde yüz ifadeleri.
Ruanın bana anlattığına göre demiş ki.
Ruanın yeni bir kadın rolünü oynamak için uygun olmadığını söylediler.
Birlik, Changa Ruandan davacı olması konusunda baskı yaptı mı?
Ruanın yeni bir kadın rolünü oynamak için uygun olmadığını söylediler.
Kadınların çoğu, kendini Ruanla özdeşleştirir.
Silahları yükledi, Otis ve Ruanı müşteri olarak ayarladı.
Ruanda öyle.
RUANDA 1994 30 senedir çoğunluğun hükümeti olan Hutular, azınlıktaki Tutsileri katletmektedir.
Toplumun bir aynasıdır. Ruanın filmleri çoğunlukla Şanghayda, bunun gibi arka sokaklarda geçer.
Ruanın çadırında değil ama dışarı çıktığında bekliyor olacağım.
Ruanın çadırındaki ölü adam.
Ruanın ölmesi bizim için en iyisi olur.
Kral Ruanın ölümünden beri… liderlik için çokları heba oldu.
Ruanın filmleri çoğunlukla Şanghayda, bunun gibi arka sokaklarda geçer.
Ruandan 5 yaş küçük.
Ruandan para koparmanın gerçekten bir yolunu buldun artık.
Görüyorsunuz, hemen tacı çalmak istiyor. Ruanın hayatını çaldığı gibi?