Examples of using Söyletme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çırılçıplağız zaten! Atmak zorundasınız, yoksa… Bana bunu söyletme.
Nereden? Bana bunu söyletme.
Vanessa lütfen bu haldeyken bana bunu söyletme. Beni seviyorsun.
Bana bunu şimdi söyletme.
Bunu bana yüksek sesle söyletme lütfen.
Toma bir şey söyletme.
Bana tekrar söyletme, çekil yoldan.
Bana iki kere söyletme.- Ne?
Bana bir daha söyletme. -Git!
Bana bir daha söyletme. Telefonu kapat.
Oh, bana söyletme. Gnomeo? Gnomeo!
Oh, bana söyletme. Gnomeo? Gnomeo!
Oh, bana söyletme. Gnomeo? Gnomeo!
Bana bunu bir daha söyletme seni geri zekalı!
Ona bunu kayıt altında yeniden söyletme olasılığı… ne sence?
Sende ona'' Gilbert ve Sullivanı'' söyletme.
Biliyorsun sen! Bildiğin hâlde bana söyletme!
Yazar ile ilgili bilgisi var ve onu bize söyletme niyetindeyiz.
Bana bir daha söyletme.
Bana iki kez söyletme.