Examples of using Sözcüklerden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiçlikten gelip hiçliğe giden yaşama hakları olmayan… görüntülerden, sözcüklerden, seslerden boğuntu geldi.
Almanlar, İngiliz Büyükelçisinin kağıda döktüğü… tüm gizli sözcüklerden haberdar oldu.
Bir'' Çevir'' özelliği artık noktalama işaretlerini tanır, kullanıcıların tek sözcüklerden ziyade tüm cümleleri vurmasına izin verir ve 71 farklı dili destekler.
Esrarlı sigara, caz ve ot, argo sözcüklerden bazılarıydı. caz duayenlerinin kenevir için kullandıkları.
Bay Sears, annenizin yeri belirlemek için kullandığı sözcüklerden emin misiniz?
Sözcüklerden bir liste ya da geçidin yerini gösteren önemli yerlerin işaretlendiği bir harita olabilir.
Görüntülerden, sözcüklerden, seslerden boğuntu geldi.
Müzik, tam anlamıyla müzik… Ayrıca düşünceler, kavramlar ve duygular sözcüklerden kopuk değil.
Ama cennete girmek istiyorsan sözcüklerden fazlası lazım.
Bir de sadakat, duygu ve sevgi gibi sözcüklerden nefret eden benim gibiler var. Bir benim gibileri yumuşatmaya çalışmadan duramayan,
Sözcüklerden de derin şeyler vardır dostum, sözcüklerden derin, ama sen bunun hakkında bir şey bilmezsin, çünkü kimsenin yüzeyinden başka yerine bakmazsın değil mi?
Senin bakışların ve benim sözcüklerim bu başyapıtı inşaa etmemizi sağlayacak.
Harita sözcüklerde gizli olabilir.
Benim sözcüklerim karnımı doyurmaz.
Fotoğrafları sözcüklerde yeniden oluşturduk.
Evet, sözcüklerinin şöyle oması gerektiğine inanıyorum.
Bunlar benim sözcüklerim değil.
Aşina olunan bu sözcüklerde tıbbi olarak antiseptik bir şeyler var.
Beni iyice duy diye sözcüklerim bir martının ayak izleri kadar yumuşak.
Hayır, ama ilk sözcüklerinin ne olacağını bahse girerim biliyorum.