SÜRÜNEREK in English translation

crawling
sürünmek
emekle
pılını pırtını toplamıyorsun kendi pılını pırtını ve sürünerek
altında
crept
sürüngen
pislik
ucube
sapık
herif
gıcık
serseri
yaltakçı
dalkavuğun
sürünme
crawl
sürünmek
emekle
pılını pırtını toplamıyorsun kendi pılını pırtını ve sürünerek
altında
crawled
sürünmek
emekle
pılını pırtını toplamıyorsun kendi pılını pırtını ve sürünerek
altında
crawls
sürünmek
emekle
pılını pırtını toplamıyorsun kendi pılını pırtını ve sürünerek
altında
are you gonna slither
groveling
yalvarması
sürünmek
sürünür
ayaklarıma kapanması
homurdanması

Examples of using Sürünerek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sürünerek bize gelip, merhamet dileyecekler.
And they will come crawling to us, begging for mercy.
Sürünerek diğer tarafa çıktığımda beni bekliyordu.
When I crawled out the other side, she was waiting.
Temizlenmek için sürünerek duşa girmem gerekti.
I had to crawl into the shower to clean myself.
Sürünerek ona dönmeyi reddediyorum.
I refuse to go crawling back to him.
İnsanoğlu çamurdan sürünerek çıktığından beri bu böyle.
It has been since man crawled out of the slime.
parktan ayrıldı ama sonra sürünerek geri geldi, öyle mi?
leaves the park and crawls back?
Sen, Harvardlı, kendi kanında sürünerek vereceksin son nefesini.
You, Harvard, will crawl in your own blood. With your last breath.
Ne zaman buraya sürünerek geleceğini merak ediyordum.
I was wondering when you would come crawling back.
İnsanoğlu çamurdan sürünerek çıktığından beri bu böyle.
Crawled out of the slime. It has been since man.
Ben de bu şekilde çıktım, arkadaki boşluktan sürünerek.
That's how I got out. Crawl uner to the back.
Sürünerek geri geldin.
You come crawling back.
Ama enkazdan sürünerek çıkan kişi bir başkasıydı.
But a different person crawled out of the wreckage.
Şimdi şarkı. Kurtlar sürünerek girer Kurtlar sürünerek çıkar.
The worms crawl out♪ Now the song.
Bak kimler sürünerek geri geldi.
Look who came crawling back.
Denedim. Ama enkazdan sürünerek çıkan başka bir insandı.
I tried. But a different person crawled out of the wreckage.
kaybolur, ve sürünerek dönerdi.
and then crawl back.
Sürünerek ona dönmeyi reddediyorum. Unut bunu!
I refuse to go crawling back to him. forget it!
Sana sürünerek bana geleceğini ama bunun için… çok geç olacağını söylemiştim.
I told you would come back crawling to me but it would be too late.
Kurtlar sürünerek girer, kurtlar sürenerek çıkar.
Worms crawl in, the worms crawl out♪.
O, sürünerek yataktan çıktı.
He crawled out of bed.
Results: 378, Time: 0.0349

Top dictionary queries

Turkish - English