Examples of using Süslenmiş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yıldızlarla süslenmiş bir kadın gibi hararetli bir gece.
Sağdaki süslenmiş peri kızı… ağzından çıkan çiçekler, hepsi uyuyor.
Yakınlardaki binalar sanki simle süslenmiş gibi görünüyorlar.
Tümene bakın, Kilise Okulu için süslenmiş.
Bu duaların bazıları güllerle süslenmiş.
Lysettein bu duası iki tane gülle süslenmiş.
Burada yeni yıl için her şey güzelce süslenmiş.
tekneler süslenmiş.
Sally giyinmiş, süslenmiş içeri girdi.
Hayır Charlie, inek süslenmiş çünkü o kutsal.
Fakat Messier 74ün kolları parlak, pembe alanlarla süslenmiş.
Bu ağaç fazla süslenmiş.
Bakın kızlar bu gece süslenmiş. Carmen.
Bakın kızlar bu gece süslenmiş. Carmen.
Odası daha önce ki gibi güzel süslenmiş oluyor.
Yarış arabasına benzemesin diye kurnazca süslenmiş.
Anavatanda ülkede inciyle süslenmiş, sevilmiş, korkulmuş, hizmet edilmiştin.
Kenarları süslenmiş şef salatası ısmarladınız.
Soğanla süslenmiş gizemli et.
Büyük bir ağaç… Süslenmiş.