SAÇ in English translation

hair
kıl
saçlı
saç
tüyleri
tüyü
tüy
haircut
artist
saç kesimi
saçın
saç kesimini
saç tıraşı
saç modeli
saç traşı
bir tıraş
hairs
kıl
saçlı
saç
tüyleri
tüyü
tüy
haircuts
artist
saç kesimi
saçın
saç kesimini
saç tıraşı
saç modeli
saç traşı
bir tıraş

Examples of using Saç in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Düz saç, dünyanın sonu değil ya.
STRAIGHT HAIR IS NOT THE END OF THE WORLD.
Odası yanık saç gibi kokar ve kondomları tekrar tekrar kullanıyor.
HIS ROOM SMELLS LIKE BURNT HAIR AND HE REUSES OLD CONDOMS.
Bu benim saç kurutma makinem değil mi?
IS THAT MY HAIR DRYER?
Sana mücheverler, saç süsleri,… egzotik hayvanlar getirebilirim.
I CAN BRING YOU JEWELLERY, HAIR ORNAMENTS, EXOTIC PETS.
Yaşinda, 1.72 m. boyunda siyah saç siyah göz.
YEARS OLD, 5' 7" TALL, DARK HAIR, DARK EYES.
Saç demişken, size şunu söyleyeyim.
Let me tell you something about hair.
Saç bağlarına ve saat dokuzda yatmaya geri döndüm.
It was back to hair ribbons and bed at 9 PM.
Birisi saç nakli yaptırdığı zaman, şöyle demiyorlar.
When someone has a hair transplant, they don't go.
Yani, burada saç yapma işi aslında bitti.
I mean, the hair's basically done here.
Peki ya saç ve kan?
What about the hair and the blood?
Tabutta bulduğun saç öğreninden, DNA sonuçlarını aldın mı?
Did you get DNA results on the hair you found in the coffin?
Çektiğiniz fotoğrafta bebeğin başındaki saç boyasını sorabilir miyim?
If I could ask about the hair colouring of the baby in the photograph you took?
Eğer saç düzleştiricimi bulursan, yoğun bakım birimine getirirsin.
If you find my hair straightener, you can bring it by the ICU.
Saç meselesini duydum.
I heard about the hair.
Saç spreyi olabilir.
It could be hair spray.
Belki o kız dolabında saç düzeltme aletini gördü.
Maybe she was weirded out by the straightening iron you keep in your locker.
Saç yapılmış.
Hair's done.
Dış tarafta saç ve pençe izine de.
No hair, no claw marks on the exterior of the.
Bu saç… uzuyor!
It's the hair… growing!
Saç, parmak izi?
No hair, no fingerprints?
Results: 5566, Time: 0.0274

Top dictionary queries

Turkish - English